Kızıldeniz’deki Çatışmalar ve Koridor Kavramını Tekrar Düşünmek
19.03.2024

Kızıldeniz'deki Çatışmalar ve Koridor Kavramını Tekrar Düşünmek



7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e saldırısının ardından İsrail’in Gazze’de çok büyük bir insani ve maddi yıkıma yol açması, Ortadoğu bölgesinde birçok dengeyi derinden etkiledi. Savaş, bölgenin Türkiye dahil önemli aktörlerinin normalleşme sürecine girdiği bir zamanda başladı ve bu süreci sekteye uğrattı. Ancak savaş henüz normalleşme sürecine son da vermedi. İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) normalleşme sürecine 2020 yılında İbrahim Anlaşmalarıyla girmişti. Katar ve diğer Körfez ülkeleri arasındaki gerilim ise 2021 yılında son bulmuştu. Suudi Arabistan – İran, Suudi Arabistan – İsrail ilişkileri de farklı biçimlerde yumuşama dönemindeydi. Türkiye İsrail, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan ve BAE gibi yakın geçmişte gerginlikler yaşadığı ülkeler ile tekrar ilişkiler geliştirmeye başlamıştı. Bunlardan en hızlı gelişenler Körfez ülkeleriyle olanlardı. En sorunlu ikili ilişkilerden biri ise Türkiye – Suriye ilişkileri olarak kalmaya devam etmektedir.


Yemen’deki iç savaşın taraflarından Husiler İsrail’in Gazze’de yarattığı felakete karşı harekete geçtiklerini böyle bir arka plan içerisinde açıkladılar. Kasım 2023’ten beri Kızıldeniz Babül Mendeb boğazından geçen öncelikle İsrail ama diğer ülkelerin de ticaret gemilerine saldırıyorlar. Ancak bu saldırılar, Husilerin bu konumda giriştikleri ve deniz ticaretini etkileyen ilk saldırıları değil. Husilerin hem Yemen içinde hem de bölgedeki rolleri daha eskiye dayanıyor. 



Makalenin Tamamını Okumak İçin Tıklayın