Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın
Yayının İngilizcesine Ulaşmak İçin Tıklayın
Türkiye, Kuzey Atlantik Paktı Örgütü’ndeki taahhütleri gereği altı Avrupa hava üssünde tahminlere göre toplam 200 adet Amerikan taktik nükleer silahını barındıran beş Kuzey Atlantik Paktı Örgütü (NATO) üyesi ülkeden biridir. Silahlar, NATO’nun müşterek güvenlik duruşu gereği konuşlandırılmış ve Soğuk Savaş döneminde olası bir Varşova Paktı istilasını caydırmaları amaçlanmıştır. Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra, B-61’lerin konuşlandırmalarının gerekçesi ortadan kalktı; bu durum silahların askeri değerinin ve taktik nükleer silahların ön saflara konuşlandırılmasının İttifak’ın müşterek güvenlik duruşunda bu noktadan sonra bir yeri olup olmayacağının sorgulanmasına yol açtı. NATO nükleer silahlarını barındıran diğer ülkelerin gittikçe artan muhalefetine karşın, Türkiye topraklarına konuşlandırılmış tahminen 60-70 adet silahı tutmaya devam etmeyi gizliden gizliye destekliyor. Ankara aynı zamanda diğer NATO ülkelerinin, İttifak’ın sorumluluk paylaşma ilkesinin bir parçası olarak nükleer vekilharçlığa devam etmelerini umuyor. Türkiye için Amerikan taktik nükleer silahlarının varlığı, İttifak’ın Atlantik-arası güvenlik ortaklığına bağlılığının devam ettiğini gösteren hayati bir sembol. Türk güvenlik erkânının gözünde nükleer silahlar bir statü simgesidir; varlıklarının Amerikan-Türk savunma ortaklığını sıkıca pekiştirdiğine inanırlar. Dünyanın nükleer silahlardan arındırılması fikrine bağlı olsalar da, nükleer silahların var olmaya devam etmesi ve bölgede nükleer silahların yayılması tehdidi, karar vericileri, inandırıcı bir NATO caydırıcılığının korunmasını istemeye itti.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın
Yayının İngilizcesine Ulaşmak İçin Tıklayın