Eylül 2022’ye kadar, Ukrayna’da çatışma, yıpratma harbi faktörünün, orta-uzun vadede, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri lehine işlediği bir duruma evrilmişti. Bahse konu durum, bu raporun kaleme alındığı dönemde, Harkiv ve Herson taarruzları ile ciddi bir sınama geçirmektedir. Savaşın uzayacağı kesin görünse de takvimin Moskova için daha avantajlı olduğu artık gerçekçi bir değerlendirme değildir.
Başkent Kiev’e yönelik Rus harekâtını başarısızlığını müteakip, Belarus topraklarından da desteklenen kuzey sektöründeki birlikler (ağırlıklı olarak Rus Batı Askeri Bölgesi unsurları) 2022 Bahar aylarında tedricen çekilmiş, harekatın sıklet merkezi güney ve doğu sektörlerindeki kazanımların müdafaası ve birleştirilmesine kaydırılmıştır. Halihazırda, muharebeler, doğu ve güney sektöründe, topografik olarak topçu birliklerine avantaj sağlayan bir geniş sahaya yayılarak sürmektedir. En önemlisi, Kremlin’in savaşın en başındaki siyasi hedefi olan Ukrayna’da Moskova’ya müzahir bir kukla yönetim kurma hedefi akamete uğramıştır. Ayrıca, harbin altıncı ayını geride bırakırken, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, emir-komuta birliğini, muharip disiplinini ve Zelensky Hükümetine olan sadakatini korumayı sürdürmektedir. Konvansiyonel birlikler ve seferberlik kuvvetleri (Сили територіальної оборони Збройних сил України) moral motivasyonlarını korumaktadır. Firar ve saf değiştirme emaresi yoktur. Batılı ülkelerce verilen eğitim, silah ve mühimmat desteği sürmektedir. İkmal yeterli olmasa da düzenlidir.
Rus birliklerinin kontrol altına aldığı bölgelerde Kremlin’in izleyeceği işgal idaresinin, Donbas için denenen modelden farklı olarak, kukla hükümetlere değil, Kırım işgali benzeri biçimde, doğrudan illegal ilhaklara dayanacağına ilişkin değerlendirmeler dikkat çekmektedir. Bu çerçevede, Rusya Federasyonu’nun yakında, sonuçları manipüle edilen ilhak referandumlarına hazırlandığına ilişkin çalışmalar ön plana çıkmaktadır[1].
Çatışmanın son dönemde şekillenen askeri-stratejik parametreleri, her iki taraf için de bazı avantajları ve dezavantajları beraberinde getirmiştir. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri, doğu ve güney sektörlerinde topçu birlikleri için daha uygun bir tertiplenme imkânı bulmuştur. İncelediğimiz saha çalışmaları, savaşın hemen başındaki Kiev’e yönelik harekât sırasında, manevra birlikleri ile koordinasyon kuramayan ve dar bir alanda sıkışan, ayrıca çok sayıda Ukrayna birliğinin menzilinde ve çoğunlukla açıkta olan Rus topçusunun, halihazırda, özellikle doğu sektöründe çok daha etkin bir durumda bulunduğunu değerlendirmektedir[2].
Görsel 1. Sahadaki Güncel Durum[3] (14 Eylül itibariyle)
Rus topçusuna yönelik ikmalde bazı yapısal sorunlar bulunsa da ikmal düzenlidir ve Ukrayna’ya kıyasla, ateş-destek faaliyetini daha uzun süre daha yüksek bir tempoda destekleyebilecek kabiliyeti haizdir. Ayrıca, yoğun ateş gücünün ön plana çıktığı harekât tasarısı, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin Sovyet doktrin kökleri ile de daha uyumludur.
Buna karşın Ukrayna, NATO ve AB üyesi ülkelerden topçu silah ve mühimmatı almayı sürdürmektedir. NATO standartlarındaki sistemler Ukrayna Silahlı Kuvvetleri envanterine girmekte, ağırlıklı olarak 155mm segmentindeki kundağı motorlu ve çekili topçu silahları Ukrayna harp sahasına taşınmaktadır (Örn. ABD yapımı M-777, Fransız yapımı ‘Sezar’ obüsleri, çeşitli NATO üyeleri tarafından verilen M109 obüs varyantları, vb.). Söz konusu silahlara yoğun bir tempoda sevk edilen mühimmat da eşlik etmektedir. Resmî açıklamalar, Ağustos 2022 itibariyle sadece 155mm-sınıfında, 400 binden fazla topçu mühimmatının Ukrayna envanterine ulaştırıldığını göstermektedir. Ayrıca, harbin karakteristik niteliklerine uygun biçimde, düşman topçusu ile muharebe ekipmanı (örn. AN/TPQ-36 ve COBRA radarları) da dikkat çekmektedir[4].
Öte yandan, Rus topçusunun coğrafi ve lojistik avantajları karşısında, çatışmanın yüksek temposu da düşünüldüğünde, ileri hatlarda karşılıklı topçu ateşine dayalı bir harekât tasarısının Ukrayna’nın Batılı dostları ve Ukrayna birlikleri için sürdürülebilir olmadığı müşahede edilmektedir. Ayrıca, kış döneminde doğalgaz baskısı nedeniyle Avrupalı bazı ülkelerde kamuoylarının Ukrayna’ya yönelik askeri desteğe ilişkin olumlu tavırlarında değişiklikler gözlemlenmesi de mümkündür.
Çatışmaların gidişatını değiştirme potansiyeli taşıyan kritik silah segmentlerinde biri de gelişmiş çok namlulu roketatar sistemleridir. Basın kaynaklarında ABD yapımı M-142 HIMARS ile ön plana çıkan söz konusu segmentteki silah sistemleri, uzun menzilleri dolayısıyla Rus geri bölgesini sistematik olarak hedef alabilmekte ve üstün güdüm yeteneklerine dayanarak, yüksek atış sıhhati ile ateş-destek faaliyeti icra edebilmektedir. Belirtildiği üzere, ABD yardımı ön plana çıksa da birçok NATO üyesi ülke, belirtilen kategoride Ukrayna’ya katkıda bulunmaktadır. Birleşik Krallık’ın, Ukrayna’ya M-270 ÇNRA sistemleri sevk ettiği, Norveç’in de aynı sistemler için taahhütte bulunduğu bilinmektedir.
Açık kaynaklı istihbarat verileri, Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’nin (VKS) Ukrayna genelinde hava üstünlüğünü ele geçiremediğini göstermektedir. Nitekim, Ukrayna Mig-29’ları başta olmak üzere Ukrayna Hava Kuvvetleri’nin birçok platformunun muharip görev icra ettiği müşahede edilmiştir. Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’nin kendisinden beklenen performansı gösterememesini analiz eden yayınlar, pilotların yetersiz uçuş saatlerinden, SEAD görevlerindeki tecrübesizliğe ve mühimmat eksikliklerine hatta kuvvet komutanının hava kuvvetleri kökenli olmamasına kadar birçok faktörü sıralamıştır. Konunun özeti, VKS’nin beklenen başarıyı gösterememiş olduğu, bu zafiyetin ise kara harekâtını ciddi şekilde menfi etkilediğidir.
Son olarak, Batılı ülkelerin (özellikle ABD’nin) Ukrayna Hava Kuvvetleri Mig-29 platformlarına AGM-88 anti-radyasyon füzesi entegrasyonu kritik bir gelişme olmuştur. Bu sayede, Rus alçak-orta irtifa SAM sistemi kayıplarının arttığı müşahede edilmektedir. Bazı görüşler, SEAD (düşman hava savunmasının baskılanması) görevlerindeki başarının, TB-2’ler etrafında şekillenen SİHA kabiliyetinin de daha yoğun kullanımına neden olduğunu belirtmektedir.
Görsel 2. Ukrayna MiG-29’larına entegre edilen AGM-88 anti-radyasyon füzesi[5].
Harkiv – İzyum cephesinde Rus hatlarının yarıldığı müşahede edilmektedir. 11 Eylül itibariyle Ukrayna birliklerinin Harkiv bölgesinde karşı taarruza geçerek, kent civarında işgal altında olan topraklarının neredeyse tamamını geri kazanması önemlidir. Yine kuzey sektöründe yer alan İzyum’un da el değiştirmesi, Rusya’nın Donetsk bölgesini tamamen kontrol altına alma hedefini akamete uğratmıştır. Rus birlikleri an itibariyle Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alarak, ülke çapında elektrik kesintilerine yol açmaktadır[6]. Yine de cezalandırıcı nitelikteki füze ve roket kullanımı, cephede durumu değiştirmeyecektir.
Son günlerde gözlemlediğimiz bir diğer önemli değişim ise Rus birliklerinin bazı kritik bölgelerde düzensiz çekilme emareleri göstermesidir. Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’ndan gelen açıklamalar bu çekilmeleri onaylar nitelikte olmuştur. Zira, Rus resmi kaynakları 10 Eylül’de Balakliya ve İzyum bölgesinde konuşlanan birliklerin, bölgedeki muharip kapasiteyi güçlendirmek için Donetsk bölgesine sevk edildiğini açıklamıştır[7]. Analize konu çekilmeler, Ukrayna karşı taarruzunun, Harkiv – İzyum ekseninde hızla derinleşmesine yol açmıştır. Nitekim, kısa bir süre sonra da Ukrayna Savunma Bakanlığı, Harkiv bölgesindeki Balakliya kentinin tamamen Ukrayna birliklerinin kontrolüne geçtiğini açıklamıştır[8].
Harkiv bölgesi, Rus harekatının ana ikmal bölgelerinden biridir. Ukrayna güçlerinin, şehrin ve mücavir alanların kontrolünü tam olarak alması, Rus Batı Askeri Bölgesi birliklerinin ikmal hatları akamete uğratacaktır.
Güney cephesinde, Herson hedefi ile bir süredir süren Ukrayna taarruzu, kuzey sektöründe beklenmedik ve hızla gelişen taarruzun baskın vasfında da önemli bir rol oynamıştır. Ukrayna medyası, kuzey eksenindeki taarruzun doğrudan Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı sevk ve idaresinde olduğunu belirtmektedir.
Güney sektöründe ise, Ukrayna askeri harekatının, bir şaşırtma taarruzunun ötesinde olduğu unutulmamalıdır. Yine de Rus Genelkurmayını, güneye birlik sevk etmeye mecbur bıraktığı için, kuzey sektörü açısından kritiktir ve tıpkı bir baskın sırasındaki şaşırtma taarruzu gibi sonuç vermiştir.
Kuzey cephesinin aksine güneyde, Rus savunma hatları çok daha etkili bir mukavemet göstermektedir. Ayrıca, sulama kanalları ve nehir & köprü altyapısı da ilerlemeyi güçleştiren coğrafi faktörler arasındadır. Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’nin altı aydır hava üstünlüğü sağlayamaması, Rus harekatının Ukrayna’da başarısız olmasının en önemli nedenlerinden biridir. Kışın yaklaşmasıyla beraber, iklim ve topografi gibi coğrafi koşulların zorlaşması, Rus ikmal hatları ve özellikle manevra birlikleri için önemli problemler teşkil edecektir.
Sahadaki zorluklara ek olarak Rus Siloviki (Sovyet istihbarat ve güvenlik eliti) elitinin uyumu ve Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri ile ilişkileri dikkatle izlenmelidir. Rusya’nın Harkiv Muharebesi’nden zaferle ayrılamamasının, bazı fikir ayrılıklarını daha da belirgin hale getireceği değerlendirilmektedir. Analize konu karşı taarruz her ne kadar savaşın gidişatının Ukrayna’nın lehine dönmesine yol açsa da devam eden Rus işgalini bitirmek için yeterli olmayacaktır. Pek çok tahmine göre Ukrayna savaşı, 2023’ün ilk aylarına kadar uzayacaktır.
[1] Olga Aivazovska, Rigged Russian Referendums: Putin’s Plan to Annex Occupied Ukraine, Atlantic Council, 4 Eylül 2022,https://www.atlanticcouncil.org/blogs/ukrainealert/rigged-russian-referendums-putins-plan-to-annex-occupied-ukraine/, Erişim Tarihi: 4 Eylül 2022.
[2] Dr Jack Watling ve Nick Reynolds, “Ukraine at War: Paving the Road From Survival to Victory”, RUSI, 4 Temmuz 2022, https://rusi.org/explore-our-research/publications/special-resources/ukraine-war-paving-road-survival-victory
[3] Not: Kırmızı bölgeler teyit edilmiş Rus ilerleme hatları ve Rus kontrolünde olan bölgeleri temsil etmektedir. Siyah ile çevrili alanlar, Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan işgal öncesi kontrol altına almış olduğu toprakları temsil etmektedir. Mavi bölgeler ise, Ukrayna karşı taarruzlarını işaret etmektedir. Kaynak: ISW; https://storymaps.arcgis.com/stories/36a7f6a6f5a9448496de641cf64bd375
[4] Claire Mills ve John Curtis, Military Assistance To Ukraine since the Russian Invasion, Birleşik Krallık Parlamentosu Brifingi, Ağustos 2022.
[5] Ukraine Weapons Tracker, Twitter, 30 Ağustos 2022,
https://twitter.com/uaweapons/status/1564539358451044353?s=48&t=mZhTCbtaCBOrJMk8XgwYLQ, erişim tarihi: 15 Eylül 2022.
[6] Stepanenko, Kateryna, Karoline Hird, Grace Mappes ve Frederick W. Kagan, “Russian Offensive Campaign Assessment, September 11, ISW, 11 Eylül, https://www.iswresearch.org/
[7] Interfaks, Telegram, 10 Eylül, 2022, https://t.me/interfaxonline/25019
[8] Defense of Ukraine, Twitter, 10 Eylül, 2022, https://twitter.com/DefenceU/status/1568576718692093952