Türkiye ve Karadeniz
01.01.2024

ÖZET

Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş bölgesel ve küresel dengeler üzerinde temel bir takım sistemik etkiler yarattı. Gelişmelerin hızı ile siyasi, güvenlik ve ekonomik alanlara doğrudan yansımaları bölgesel dengeleri temelden sarsarken, küresel düzlemde de yeni bir dünya düzeni mi kuruluyor sorgulamasını gündeme taşıdı. Değerler ve kurallar temelinde şekillendirilmeye çalışılan liberal uluslararası düzenin geleceğinin sorgulandığı bu yeni belirsizlik ortamında, ülkelerin iç politikalarının yanı sıra dış politika ve güvenlik konuları da kapsamlı ve iç içe geçmiş bir biçimde ele alınıyor. 

Son 10 yılda yaşanan gelişmelerin adeta odağında yer alan bölgesel bir güç olarak Türkiye bu dönüşümlerden doğrudan doğruya etkilenmekte. Nitekim geleneksel ittifak ilişkilerinin Türkiye’nin temel ve öncelikli çıkarlarına hizmet etmeye devam edip etmeyeceğinin sorgulandığı bir tür işbirliği/rekabet sarmalında sıkışmış durumdaki Türk dış politikasının anlaşılması ve anlamlandırılması gittikçe zorlaşıyor. Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde oluşan yeni dengeler karşısında, bölgesel ve küresel gelişmeleri de dikkate alarak, kendisini ne şekilde konumlandıracağı ve bölgesel ilişkilerin seyrinde nasıl bir yaklaşım izleyeceği konusu üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu başlığı. Türkiye Karadeniz’de 1990’lı yılların başından itibaren ‘bölgesel sahiplik’ söylemi üzerine kurulu dengeci bir politika izledi. Ekonomik ve ticari ilişkiler üzerinden bölgesel işbirliği mekanizmaları kurarak kıyıdaşların refah ve güvenliğine hizmet edecek girişimler oluşturmaya çalışan Türkiye’yi son gelişmeler karşısında zorlu bir dönem bekliyor. Savaş devam ederken bir yandan Batılı müttefiklerle ilişkilerin korunması diğer yandan Rusya’nın sınırlandırılması, bölgesel unsurlara destek verilirken Türkiye’nin çıkarlarının da doğru bir biçimde tanımlanarak korunması akılcı ve dinamik politikaların izlenmesini gerektiriyor. Bu çalışmada Türkiye’nin karşı karşı karşıya kalabileceği tehditler ve fırsatlar ile izlenmesi gereken akılcı ve gerçekçi yeni bölgesel politika muhtemel senaryolar da dikkate alınarak ele alınmaktadır.

   Rapor için tıklayınız.



Diğer Yazılar