Ukrayna’da Savaş Nereye Evrilecek? Rus İşgalinin Gidişatı ve Durum Raporu
Savaşın birinci ayı geride kalırken, Rusya’nın Ukrayna’daki hedeflerinin önemli bir kısmına – özellikle kuzey sektöründe – ulaşamadığı müşahede edilmektedir. Bu bağlamda kritik iki örnek, Rusların Kiev’i kontrol etmekten uzak olmaları ve Mikolaiv – Odesa hattının an itibariyle kontrol altına alınamamış olmasıdır. Söz konusu iki başarısızlık, askeri-stratejik mülahazanın ötesinde, Kremlin’in siyasi amaçları olan Ukrayna’da Moskova’ya müzahir yönetim inşasını ve Karadeniz dominasyonunu da akamete uğratmaktadır. Putin ve Silovikelitin elinde harbin ulaşılabilir siyasi amacı olarak yalnızca; Ukrayna’nın Azak Denizi bağlantısının kesilmesi ve ayrılıkçı bölgelerde Rus egemenliği ilanı kaldığı görünmektedir.
Açık kaynaklı veriler, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin halihazırda (en az) 2167 parça silah sistemi ve askeri platform kaybettiğini göstermektedir. Ayrıca, birçok Rus platformunun personel tarafından harp sahasında terk edilmesi de ciddiye alınması gereken bir emaredir. Rus kayıpları arasında, 350’den fazla ana muharebe tankı ve 150 parça civarında top ve ÇNRA olması dikkat çekicidir.
İstanbul’daki müzakere sonrasındaki açıklamalar, Rus unsurlarının Kiev’e mücavir cephelerden çekileceğini belirtmiş olsa da geniş çaplı bir çekilme henüz doğrulanamamaktadır. Bununla birlikte, Kiev yakınlarındaki kritik öneme sahip Hostomel Havalimanı’nın çevresindeki birliklerin ayrıldığının tespit edilmesi olumlu bir gelişmedir. Yine de, 1 Nisan 2022 itibariyle bölgedeki tahkimat henüz önemli ölçüde azalmamıştır. Aksine, özellikle kuzey sektörü için toplanma ve ikmal merkezi olan Belarus’ta, Rusya Doğu Askeri Bölgesi’nden teçhizat taşıyan ikmal trenleri gözlemlenmiştir. Ayrıca, Kaliningrad bölgesinden de kuzey sektörüne birlik kaydırıldığı ve bahse konu unsurların savaşmaya başladıkları
Nükleer güvenlik açısından kritik önem taşıyan Çernobil bölgesindeki Rus askerlerinin 31 Mart’ta santralin kontrolünü Ukrayna personeline devrettikleri bildirilmiştir. Ayrıca, bölgede konuşlu iki birliğin de Belarus’a döndükleri iddia edilmektedir. Bazı kaynaklara göre Rus unsurları santrali, ‘radyasyona bağlı hastalıklar’ sebebiyle terk etmişlerdir. Söz konusu iddiaların doğrulanması, vahim gelişmelerin emaresi olacaktır. Daha önceki yayınlarımızda belirttiğimiz üzere, Rus birlikleri, yüksek riskli tesislerde son derece dikkatsizce hareket etmektedir.
Güney sektöründe ise Rus birliklerinin ilerlemeye devam ettiği görülmektedir. Ukrayna yetkilileri, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin, Herson gibi güney kentlerinde hükümet binalarını hedef alarak, kukla yönetimlerini kurmaya çalıştığını bildirmektedir. Rus Savunma Bakanlığı’nın kullandığı retorik, önümüzdeki dönemde sıklet merkezinin güney sektörü ve doğudaki ayrılıkçı bölgelere kayacağını göstermektedir.
Geçtiğimiz günlerdeki en önemli gelişmelerden biri, sınır bölgesinde yer alan Rus kenti Belgorod’daki bir yakıt deposunun Ukrayna birlikleri tarafından vurulmasıdır. Açık kaynaklara göre baskın, 2 Mi-24 taarruz helikopteri tarafından gerçekleştirilmiştir. Sahadan gelen görüntüler helikopterlerin, hedeflerini vurmak için S-8 roketleri kullandıklarını göstermektedir.
Belgorod, Rus askeri tertibi için kritiktir. Muhafız Tank Ordusu başta olmak üzere, önemli manevra birlikleri için bir toplanma alanı olan bölge, aynı zamanda bir ileri ikmal noktasıdır. Cephe gerisinde ikmal merkezlerinin vurulması, an itibariyle yeni bir taarruz düzeni alma aşamasında olan Rus Genelkurmayı’nın harekât planlarını ciddi ölçüde aksatabilir.
Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine bağlı Mi-24’lerin Rus hava savunma sistemlerine yakalanmadan söz konusu taarruzu gerçekleştirmiş olması da ilerleyen günlerde üzerinde duracağımız, dikkat çekici bir gelişmedir. Baskın, Kremlin için hem ciddi bir prestij kaybı hem de sahadaki Rus birlikleri için ciddi bir demoralizasyon kaynağı olmuştur.
Rusya için bir olumsuz trend ise artan general kayıplarıdır. Putin yönetimi şimdiye kadar Ukrayna’da 7 generalini kaybetmiştir. Hayatını kaybeden generaller arasında Kremlin’in en önemli birlikleri arasındaki 41. Ordu Komutan Yardımcısı General Andrei Sukhovestky gibi kritik isimler de bulunmaktadır (ilgili birliğin kurmay başkanı da hayatını kaybetmiştir). Rus generaller, Ukrayna topraklarında, keskin nişancı ateşi ya da topçu unsurları tarafından hedef alınmışlardır.
Ayrıca, Rus birliklerinin düşük morali, emir-komuta birliğinde sorunları beraberinde getirmeye başlamıştır. Örneğin, 37. Motorize Piyade Tugay komutanının kendi personeli tarafından öldürüldüğü ya da saldırıya uğradığı iddiaları askeri anlamda çok vahimdir.
Kırım işgalini bizzat yöneten Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun süregelen savaş sırasında 11 Mart itibariyle iki hafta boyunca ortadan kaybolması da dikkat çekicidir. Ukrayna kaynakları, Putin’in işgalin gidişatından Şoygu’yu sorumlu tutmasının ardından Rus savunma bakanının strese bağlı kalp krizi geçirdiğini belirtmiştir. Bazı Rus kaynaklar da Şoygu’nun sağlık sorunlarını doğrularken, Kremlin savunma bakanının “çok meşgul olduğunu” söylemekle yetinmiştir. Şoygu’nun geçtiğimiz hafta Gerasimov ve Putin’in de katıldığı bir toplantıda sadece çok kısa bir süreliğine ekranda görülmesi de akıllara soru işaretleri getirmektedir.