Ukrayna harp sahası, internet ortamında satılan döner-kanatlı drone’lardan atılan Soğuk Savaş döneminde üretilmiş 40-mm mühimmatın siperlerdeki personeli hedef aldığı; müteakiben de taarruzun sosyal medya içeriği olarak internet ortamına yüklendiği, karmaşık bir çatışma alanıdır. Rusya – Ukrayna Savaşı, harp ve harekat ortamının geleceği açısından da bir askeri bilimler laboratuvarı olmayı sürdürmektedir. Esasen, bundan sonraki yılların, bilimkurguyu çağrıştıran savunma teknolojileri ile geleneksel askeri paradigmanın arasında bir yerde olduğu anlaşılmaktadır. En azından önümüzdeki birkaç on yıl için durum böyledir. İncelemeye konu savaş, 29 Ekim 2022’de, Starlink uydu internetiyle muhabere altyapısı sağlanan Ukrayna insansız su-üstü platformlarının Rus Karadeniz Donanması üslerine gerçekleştirdiği taarruza sahne olmuştur. Diğer yandan ise, Dinyeper Nehri boyunca uzanan temas hattına, birçok cephede halen siperlerin önemli bir müdafi işlev gördüğüne, T-72 ana muharebe tankları ya da Mig-29’lar gibi Soğuk Savaş platformlarının performanslarına ya da her gün binlerce topçu mühimmatının kullanıldığı klasik ateş-destek görevlerine tanıklık etmek de mümkündür. Bir Rus ya da Ukrayna personelinin Sovyet silah sistemleriyle savaşırken, bir yandan da akıllı telefonundan çektiği görüntüleri sosyal medya mecralarında paylaştığı bir harp sahasından söz etmekteyiz. Benzer şekilde, sosyal medya paylaşımlarının, anlık hedef tespit verisine dönüştüğüne de birçok açık-kaynaklı istihbarat faaliyetinde bizzat şahit olduk. Nitekim, Rus özel askeri şirketi Wagner’in Popsana’daki bir tesisi de bu şekilde vurulmuştur[1].
Ancak biz bu değerlendirmede, harbin geleceğinden çok, Türk karar vericilerin ve kamuoyunun istifadeleri için Ukrayna’ya dair üç kritik soruya odaklanacağız: Rusya – Ukrayna Harbi hangi aşamada? Savaş nereye evrilecek? Dikkatle izlenmesi gereken trendler hangileridir? Konuyu somut verilerle ve siyasa üretmeye uygun şekilde açıklamaya gayret edeceğiz.
Öncelikle, sonuç ve kritik bulguların özetiyle başlayıp, müteakiben detaylı analiz çalışmasına geçmekte fayda vardır. Türk karar vericilerin ve iş dünyasının göz önünde bulundurması gereken ilk husus, süregelen savaşın yakın dönemde sona ermeyeceği gerçeğidir. Zira, Eylül 2022’de, Rusya Federasyonu, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez seferberlik ilan etmiştir. Sonbahar askere alım dönemi ile birlikte, sözü edilen kısmi seferberliğin en önemli sonucu ise, Moskova’nın kuvvet hazırlama kapasitesinde ciddi bir artışı beraberinde getirmesi olmuştur. Ukrayna askeri istihbaratı, halihazırda, Ukrayna topraklarında Ukrayna’ya mücavir bölgelerde 326 bin Rus muharip personelinin konuşlandırıldığını, 150 bin personelin de, Belarus toprakları dahil olmak üzere, silah altına alındıktan sonra eğitimlerine devam ettiklerini belirtmektedir[2]. Harp sahasına binlerce yeni personelin sevk edilmesi ise, aksayan ikmal düzeni, teknolojik olarak yetersiz ekipman ve komuta hususlarındaki kronik sorunları geçici bir süreliğine erteleyen ‘kortizon enjeksiyonu’ etkisi oluşturmaktadır. Böylelikle Moskova, savaşın seyrini tamamen değiştiremese de Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin 2022 sonbaharında icra ettiği Harkiv ve Herson karşı taarruzlarını müteakip, durumu kontrol altına almayı başarmıştır.
Mevcut aşamada, Donetsk ve Luhansk oblastları sıklet merkezini teşkil edecek şekilde, temposu giderek artan bir Rus genel taarruzunun ilk aşamalarını müşahede etmekteyiz. Nitekim, bu siyasi-askeri durum raporunun kaleme alındığı sırada, Bahmut ve Vuhledar kasabaları ile Kreminna – Svatove hattında yoğun çatışmalar devam etmektedir. Ukrayna’nın geri kalanında ise, Kiev ve Odessa dahil olmak üzere, Rus füze ve insansız sistemler taarruzu sürmektedir. Sözü edilen cephelerden Bahmut, Rus ilerlemesinin en ciddi olduğu sahadır ve el değiştirmesi sürpriz olmayacaktır.
Rus harekat tasarısında dikkat çekici hususlar mevcuttur. Wagner Özel Askeri Şirketi’nin Bahmut gibi bazı cephelerde ön plana çıktığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, Rus Hava İndirme Birlikleri (VDV), harp öncesi doktrin ve muharebe kuruluşu esaslarının çok dışında görevlendirilerek, Ukrayna savunma hatlarına cepheden taarruz etmekte, Rus Kara Kuvvetleri birlikleriyle benzer görevleri icra etmektedir.
Vuhledar’daki durum ise Bahmut’tan farklıdır. Gelişmeler Kremlin’in istediği sonuca ulaşmaktan hayli uzaktır. Bazı Rus analistler, Vuhledar’daki sorunların kaynağı olarak, Ukrayna ihtiyat kuvvetlerinin cepheye hızla sevk edilmesini ve söz konusu birliklerin savunma hatlarını süratle tahkim etmesini göstermiştir[3]. Bununla birlikte, Vuhledar’da Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin kronik zafiyetlerini müşahede etmek de mümkündür. Açık-kaynaklı istihbarat verileri, Rus personelin özellikle tabur, tugay ve tümen seviyesinde, zırhlı ve mekanize birlik harekatı hususlarında ciddi sorunlar yaşadığını ortaya koymaktadır. Ukrayna topçusunun etkin muharebe yeteneklerinin[4] yanı sıra, anti-tank mayınlarını da[5] etkili bir şekilde kullanması, Rus birliklerinin zayiatını yükseltmiştir. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin Vuhledar harekâtı için kararlaştırdığı kuvvet hazırlama tercihleri de başarısızlıkta rol oynamıştır. Rus Genelkurmayı taarruz görevini ağırlıklı olarak Ukrayna deniz piyadelerine, özellikle de 155. ve 40. tugaylara vermiştir. Oysa ki, söz konusu amfibi birliklerin doktrin ve muharebe kuruluşları ile ihtisas sahaları, çıkarma harekatları ve kıyı savunması etrafında şekillenmiştir[6]. Nitekim, ilgili birlikler Vuhledar’da ağır kayıplar vermiştir. Hatta, 155. Rus Deniz Piyade Tugayı savaş dışı kalmıştır.
Özetle, Rus taarruzunun Doğu bölgelerinde gelişeceğini ancak ilerlemesinin yavaş ve sınırlı olacağını söylemek mümkündür. Söz konusu denklemi değiştirebilecek kritik bir gelişme, Rusya’nın bir seferberlik daha ilan etmesi olabilir. Benzer şekilde, İlkbahar zorunlu askere alım dönemi de yaklaşmaktadır. Ukrayna için en büyük iki dezavantaj, muharip kabiliyetinin Batı askeri yardımlarına bağlı olması; ayrıca, gerekli gördüğünde on binlerce vatandaşını daha silah altına alma kabiliyetinin bulunmamasıdır. Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri ise, ikmal düzeni ve modern ekipman açısından zorluk yaşasa da, kuvvetler dengesini değiştirebilecek hamleler yapma yeteneğini korumaktadır.
Ukrayna doğusunda Rus taarruzu tedricen şekillenirken, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri de muhtemelen Nisan / Mayıs – Haziran 2023 arasındaki dönemde icra edileceğini tahmin ettiğimiz karşı taarruz için hazırlıklarını sürdürmektedir.
Ukrayna Genelkurmayının kesin sonucu güney sektöründe arayacağını düşünmekteyiz. Mevcut emareler de, işgal altındaki Kırım Yarımadası ve işgal altındaki diğer bölgeler ile Rus anakarasının coğrafi bütünlüğünü akamete uğratacak şekilde bir harekat ihtimalinin ön plana çıktığını göstermektedir. Bahse konu senaryoda, Herson – Melitopol ve Zaporijya – Berdyansk / Mariupol taarruz istikametleri önem kazanmıştır.
Kaynak: BBC
Şimdi, incelemeye konu senaryonun askeri parametrelerini dikkatle inceleyelim.
Her şeyden önce, Rus komuta kademesinin de benzer bir değerlendirme yaptığını müşahede etmekteyiz. Açık-kaynaklı uydu verileri[7], Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin an itibariyle Kırım’da ve güney sektöründe savunma hatlarını güçlendirdiğini ve müstahkem mevki teşkiline gittiğini göstermektedir. Güney sektöründeki tahkimat, Berdyansk Havaalanı gibi işgal bölgesi derinliğindeki kritik altyapıya kadar uzanmaktadır.
Berdyansk Havaalanı’nın, Zaporijya’daki Ukrayna mevzilerine yaklaşık 130 kilometre mesafede olduğunu hatırlatalım. Dolayısıyla Rus Savunma Bakanlığı’nın, 2022 sonbaharında icra edilen Harkiv karşı-taarruzunu en kötü senaryo olarak kabul ederek ihtimaliyat hesaplarına dahil ettiğini anlamaktayız. Eylül 2022’de Ukrayna, Rus savunma hatlarını yararak bir haftada Rus birliklerini yaklaşık 70 kilometre[8] geriye itmiştir. Rus çekilmesi düzensiz icra edilmiş, demiryolları altyapısı için kritik olan Harkiv Ruslarca kaybedilmiştir.
Muhtemelen, olası Ukrayna taarruzunun kuzey omuzunu Zaporijya teşkil edecek iken, güney omuzunda bulunan Herson temas hattı Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin önündeki en büyük zorluktur. Zira, Dinyeper Nehri, Rus ve Ukrayna tahkimatlarının arasındaki doğal temas hattını oluşturmaktadır. Nehir geçiş harekatı, taarruzi taraf için, doktrindeki en zor görevlerden birine karşılık gelmektedir. Kaldı ki, bölgedeki Rus tahkimatı da güçlüdür ve savunma derinliğine sahiptir. Ayrıca, Kırım’da konuşlu Rus Hava-Uzay Kuvvetleri unsurları da ciddi bir hava üstünlüğü avantajı sağlayacaktır. Son olarak, Ukrayna’ya yönelik ATACMS taktik balistik füze transferlerinin Biden Yönetiminin çekinceleri dolayısıyla yapılamamış olması, bir diğer askeri dezavantajdır.
Ukrayna’nın temel avantajı ise zırhlı platform kapasitesinde yaşanması beklenen artıştır. Batı’dan gelecek ağır muharebe tankı transferleri, Rus Genelkurmayının endişelerini güçlendirmektedir. Bu raporun kaleme alındığı sırada Ukrayna birlikleri, Alman üretimi (çeşitli Avrupa ülkelerinden gelecek olan) Leopard-2 varyantları[9], İngiliz Challenger-2[10] ve Amerikan Abrams[11] ana muharebe tanklarının yanı sıra, Marder[12], Bradley[13] ve Stryker[14] zırhlı muharebe araçlarını kullanmak üzere yoğunlaştırılmış eğitim almaktadır. Ayrıca, mevcut veriler, Türkiye’nin, Ukrayna’ya çok sayıda mayına karşı dayanıklı / pusuya karşı korumalı (MRAP) araç (Kirpi) sağladığını göstermektedir[15]. Yine de, zırhlı birlik envanteri oluşturmak ve personel eğitimi ile zırhlı birlik harekat kabiliyeti kazanmanın (bilhassa zırhlı tugay seviyesinde) farklı anlamlara geldiği açıktır. Ukrayna’ya yönelik silah transferlerinin askeri kabiliyete dönüşmesi vakit alacaktır.
Mevcut konjonktürde, Ukrayna’nın envanterinde zırhlı ve mekanize birliklerle müşterek harekât icra edebilecek hava savunma sistemleri bulunmaktadır. Nitekim, Batı’dan gelen Gepard ve Avenger gibi sistemler de işe yarayacaktır. Ancak analize konu sistemler, alçak-irtifa / kısa menzil kategorisindedir. Ukrayna, başarılı bir karşı taarruz icra edebilmek için mevzii hava üstünlüğü ya da en azından harekât sahasında, taktik derinlikte bir orta irtifa hava savunma kabiliyeti oluşturmak zorundadır.
Rusya’nın hatalı bir muharebe sahası istihbarat hazırlığı (IPB) ile giriştiği harekatın uzaması ve Kremlin’in istediği hedeflerin çok uzağında kalarak askeri bir açmaza düşmesi, İran tarafından ciddi bir fırsat penceresi olarak görülmüştü. Zira, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin envanteri, bir yılı aşan yüksek tempolu bir harekât için kurgulanmamıştır. Özellikle seyir füzesi ve balistik füze envanteri, her gün onlarca hatta mühimmatı kullanacak ve söz konusu tempoyu aylarca sürdürecek yeterlilikten yoksundu. Daha da önemlisi, birim maliyeti milyonlarca dolar olan Kalibr seyir füzesinin ya da Kinjal aerobalistik füzenin bir yıl boyunca her gün onlarca ateşlenecek şekilde kullanılması da savunma ekonomisi açısından uygulanabilir değildi. Söz konusu fırsatı iyi değerlendiren Tahran, mütevazı birim maliyeti yaklaşık 20 bin ABD doları olan Şahid-136 ve Şahid-131 gezici mühimmat (kamikaze SİHA) transferleri karşılığında, ciddi bir pazarlık marjı da elde etmiş oldu. İran, uzun süredir almak istediği Su-35 savaş uçaklarıyla ilgili anlaşmayı da böylece tamamladı. Esasen Mısır Arap Hava Kuvvetlerinin envanterine girmesi beklenen ancak Kahire’nin CAATSA yaptırımlarından çekinmesi nedeniyle teslimatından vazgeçtiği Su-35’ler, yakında İran Hava Kuvvetleri envanterine girecekler. Söz konusu uçakların Eagle-44 adı verilen korunaklı yeraltı hava üssünde konuşlandırılması da muhtemeldir.
The Wall Street Journal, Moskova ve Tahran’ın Rusya’da ortak bir askeri üretim tesisi kurduğunu iddia etmiştir[16]. Analize konu tesisin, yılda binlerce Şahid-131 ve Şahid-136 (Geran-1 ve Geran-2) gezici mühimmat üretme kapasitesine sahip olacağı belirtilmektedir. Tataristan’da inşa edilmesi beklenen tesisin Şahid-136 ve Şahid-131 gibi düşük maliyetli gezici mühimmatın dışında, İran SİHA kapasitesinin üst düzey çözümleri olan Şahid-191, Şahid-129 ve Mohajir-6 gibi platformları üretmesi de ihtimal dahilindedir.
Eylül 2022 ile Ocak 2023 arasında Ukrayna hava savunması 500 kadar İran yapımı gezici mühimmatı başarıyla vurmuştur[17]. Öte yandan, düşük bir yüzde ile de olsa, İran çözümlerinin penetrasyon kapasitesi Ukrayna kritik altyapısına, bilhassa elektrik altyapısına ciddi seviyede zarar verebilmiştir. Yine İran – Rusya savunma işbirliğinin, balistik füzelere ve seyir füzelerine uzanabileceği de gündemdedir. Nitekim, BMGK 2231 sayılı kararın İran füze kapasitesine ilişkin tüm tahditleri Ekim 2023’te kalkacaktır. İran, halihazırda ve fiilen, NATO için bir Doğu kanadı tehdidine dönüşmüş haldedir.
Wagner, NATO’nun hemen yanı başında Ukrayna’nın işgaline aktif olarak katılırken, Rusya’da sözü edilen sektörün daha güçlü bir zemin kazanması da muhtemeldir. Ukrayna askeri istihbaratı, Rus enerji devi Gazprom’un da kendi özel askeri şirketini kurmaya hazırlandığını duyurmuştur[18]. Çeçen lider Ramazan Kadirov’un da benzer planlar ile yakından ilgilendiği bilinmektedir[19].
Bahse konu planlardan Batı için en büyük problemi teşkil edecek olan Gazprom’un girişimleridir. Nitekim şirketin elindeki maddi kaynaklar, Wagner’in sahibi Yevgeny Prighozin ve Çeçen lider Ramazan Kadirov gibi figürlerden çok daha yüksektir. Ayrıca, Gazprom hisselerinin çoğu Rusya Federasyonu’nda kamuya aittir ve devlet kontrolündedir. Dolayısıyla böyle bir gölge silahlı kuvvetlerin Moskova’da siyasi etkinliği çok daha fazla olacaktır. Son olarak, Gazprom’un enerjiyi bir hibrit harp aracı olarak kullandığı unutulmamalıdır. İlgili aktörün bir de özel askeri şirket sektörüne girmesi, Batı’yı daha önce karşılaşmadığı, yeni bir güvenlik sorunu ile karşı karşıya bırakabilir.
Rus enerji devi, 2022 yılında pazar imkanlarında önemli bir düşüş yaşasa da, bazı tahminler, Gazprom gelirlerinin yine de 80 milyar dolara ulaşabileceğini ortaya koymaktadır[20]. Mevcut konjonktürde, Gazprom’un siyasi ve ekonomik imkanlarının sınırlı bir kısmıyla dahi yapacağı askeri yatırımlar, uluslararası silah pazarında ve özel askeri şirketlerin potansiyel insan kaynağı havuzunda ciddi bir çekim etkisi oluşturabilir.
Analize konu trend, NATO İttifakı için de kritik bir tehdit olarak değerlendirilmelidir. Rusya Federasyonu Anayasası tarafından izin verilmese de, Ukrayna’da süregelen harekat, askeri şirketlerin fiilen yükselişlerinin önünü açmıştır. Belirtilen durum, Rus güvenlik aparatını Sovyetlerden bugüne hakim paradigma olan mutlak devlet tekelinden uzaklaştırabilir. Böyle bir Rusya Federasyonu, çok daha tahmin edilemez olacaktır. Ayrıca, özel askeri şirketlerin – NATO üyesi ülkelerdeki eski güvenlik güçleri personeli dahil olmak üzere – geniş spektrumda bir çekim alanı oluşturması mümkündür. Son olarak, özel askeri şirketlerin faaliyet alanının küresel ölçekte olacağı da unutulmamalıdır. Dolayısıyla, Gazprom, Kadirov ya da Prighozin, Sahra-altı Afrika’dan Orta Doğu’ya ve Latin Amerika’ya kadar çok geniş bir sahada operasyonlarını sürdürebilecektir.
Tüm bunlar yaşanırken, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinde neler olduğuna da bakmak gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Sergey Şoygu[21] Rus askeri bölgelerinin yeni komutanlarını atamıştır. Bu süreçte General Andrey Mordviçev Merkez Askeri Bölge komutanlığına; General Yevgeny Nikiforov Batı Askeri Bölge komutanlığına; General Sergey Kuzovlev Güney Askeri Bölge komutanlığına; Karabağ Rus Barış Gücü komutanlığından hatırladığımız General Rustam Muradov ise Doğu Askeri Bölge komutanlığına atanmıştır. Söz konusu atamalar Rus yüksek komuta kademesinin yeni neslini temsil etmektedir. General Muradov ve General Mordviçev 40’lı yaşlarının sonlarında, General Kuzovlev ve General Nikiforov ise 50’li yaşlarının ortalarındadır.
Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov’dan müteşekkil Rus askeri gerontokrasisi, Kremlin’e olan sadakatleri nedeniyle silahlı kuvvetler üzerinde hüküm sürmektedir. Söz konusu gerontokratik askeri elit, Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı General Sergey Surovikin (VKS) ve Hava İndirme Kuvvetleri (VDV) Komutanı General Mikhail Teplinksy gibi daha genç ve popüler figürlerden[22] duydukları rahatsızlığı da birçok vesileyle gizlememişlerdir. Önümüzdeki dönemde, sözü edilen popüler komutanların, özellikle Prighozin gibi figürler ile açık ya da örtülü siyasi ittifaklara girmesi, Rusya’nın askeri geleceği bakımından yakından izlenmesi gereken stratejik bir trenddir. Ukrayna’nın işgali harekatının başarısız olması durumunda, Rusya’da çok farklı güç mücadelelerine şahitlik etmek mümkündür.
Ukrayna Genelkurmayı, özellikle de güney sektöründe bir taarruz icra edecekse, elindeki her bir taburun dahi çok kıymetli olduğu bilinmelidir. Bu nedenle Moskova, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerini, Kiev’i korumaya mecbur bırakarak kuzeyden yeni bir cephe açma yoluna gidebilir. Belarus Silahlı Kuvvetlerinin harbe hazırlık seviyesi ve personel mevcudu oyun değiştirici olmasa da, bahse konu ülke, kuzey cephesinin yeniden açılması için kilit roldedir.
Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, bugüne kadar ülkesini Rusların askeri kullanımına açarken, silahlı kuvvetlerini harbin dışında tutmayı başarmıştır. Öte yandan, son gelişmeler (örneğin bir Belarus üssüne yönelik, bu raporun kaleme alındığı sırada icra edilen saldırı), Lukaşenko’nun serbestisinin giderek azaldığını göstermektedir. Benzer şekilde, Belarus’a yönelik ekonomik yaptırımlar, Minsk’i, Moskova’ya her geçen gün daha çok mecbur bırakmaktadır.
Önümüzdeki dönemde, Belarus’un durumu, harbin gidişatı açısından dikkatle takip ettiğimiz bir jeostratejik trend olacaktır.
[1] BBC, https://www.bbc.com/news/world-europe-62547403, Erişim Tarihi: 27 Şubat 2023.
[2] The Washington Post,
https://www.washingtonpost.com/world/2023/01/31/kyrylo-budanov-ukraine-intelligence-boss-interview/,
Erişim Tarihi: 23 Şubat 2023.
[3] Boris_Rozhin, Telegram gönderisi, 9 Şubat 2023, https://t.me/boris_rozhin/77670.
[4] Ukrayna Kara Kuvvetleri, Facebook gönderisi, 9 Şubat 2023,
https://www.facebook.com/UkrainianLandForces/videos/1389927348443887/.
[5] “Ukraine Weapons Tracker”, Twitter gönderisi, 11 Şubat 2023,
https://twitter.com/UAWeapons/status/1624480188732940289.
[6] Dmitry Boltenkov, “The Russian Marine Corps”, n.d., http://cast.ru/eng/products/articles/the-russian-marine-corps.html.
[7] Brady Afick, Twitter gönderisi, 14 Şubat 2023, https://twitter.com/bradyafr/status/1625593870322110467.
[8] John Paul Rathbone ve Roman Olearchyk, “Lightning Ukraine offensive pushes Russia back 70km in a week”, Financial Times, 10 Eylül 2022, https://www.ft.com/content/e6681e70-ea25-42b5-b590-b8675336bcd9
[9] Isabella Jewell, “Ukrainian troops train on Leopard 2 tanks in Poland”, Euronews, 14 Şubat 2023, https://www.euronews.com/2023/02/14/ukrainian-troops-train-on-leopard-2-tanks-in-poland.
[10] Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, Twitter gönderisi, 29 Ocak 2023,
https://twitter.com/DefenceHQ/status/1619649875095822336.
[11] NOELReports, Twitter gönderisi, 13 Şubat 2023,
https://twitter.com/NOELreports/status/1625041089492049920.
[12] Londra’daki Almanya Büyükelçiliği, Twitter gönderisi, 20 Şubat 2023,
https://twitter.com/GermanEmbassy/status/1627713884877357072.
[13] “Smart Ukrainian Cat”, Twitter gönderisi, 18 Şubat 2023,
https://twitter.com/SmartUACat/status/1626997610547478528.
[14] A.g.e.
[15] Clash Report, Twitter gönderisi, 4 Ocak 2023, https://twitter.com/clashreport/status/1610674155124363268.
[16] Dion Nissenbaum ve Warren P. Strobel, “Moscow, Tehran Advance Plans for Iranian-Designed Drone Facility in Russia”, 5 Şubat 2023, https://www.wsj.com/articles/moscow-tehran-advance-plans-for-iranian-designed-drone-facility-in-russia-11675609087.
[17] Kyiv Independent, “Air Force: Ukraine has shot down nearly 500 drones launched by Russia since September”, 3 Ocak 2023, https://kyivindependent.com/news-feed/air-force-ukraine-has-shot-down-nearly-500-russian-drones-since-september.
[18] Ukrayna Savunma Bakanlığı İstihbarat Birimi, “«газпром» створює власну приватну військову компанію”, 7 Şubat 2023, https://gur.gov.ua/content/hazprom-stvoriuie-vlasnu-pryvatnu-viiskovu-kompaniiu.html.
[19] Ramazan Kadirov, Telegram, 27 Şubat 2023, https://t.me/s/RKadyrov_95.
[20] Oksana Kobzeva, “Analysis: Gazprom’s export revenue may fall by 50% in 2023”, Reuters, 14 Şubat 2023, https://www.reuters.com/business/energy/gazproms-export-revenue-may-fall-by-50-2023-2023-02-14/.
[21] Tass, “Defense Ministry officially announces commanders of four Russian Military Districts”, 17 Şubat 2023, https://tass.com/defense/1577923.
[22] Komdiv_76, Telegram gönderisi, 31 Aralık 2022, https://t.me/komdiv_76/206.