Türkiye’de Veri Gizliliği ve Gözetimi: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısının Değerlendirmesi

Türkiye’de Veri Gizliliği ve Gözetimi: Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısının Değerlendirmesi
19.02.2016


Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın


Yayının İngilizcesine Ulaşmak İçin Tıklayın



AB ile Kasım ayında üzerinde anlaşmaya varılan Suriye’li mültecilere ilişkin paketin Türkiye açısından önem taşıyan en önemli unsurlarından biri Türk vatandaşlarına Şengen vizesinin kaldırılmasına yönelik şartlı taahhüdüydü. Türkiye’nin de Ekim 2016’da bu hedefin gerçekleşebilmesi için yerine getirmesi gereken teknik kriterler bulunmaktaydı. Bunların belki de en önemlileri arasında Kişisel Verilerin Korunmasına dair AB normlarına uygun bir yasal düzenleme çıkarılması bulunmaktaydı. Bu düzenleme Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanmış olup halihazırda TBMM Genel Kurulunda görüşülmektedir. Türkiye’nin yasal altyapısında ve daha modern bir ekonomi olma yolunda önemli bir eksikliği tamamlaması beklenen bu yasaya dair EDAM bir tartışma kağıdı yayınlamıştır. Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Akın Ünver ile EDAM uzmanı Grace Kim tarafından hazırlanan bu incelemede, yasa tasarısındaki bazı sorunlara işaret edilmektedir. Oluşturulması öngörülen Veri Koruma Kurulu’nun yürütme erkinden bağımsızlığı ile ilgili tereddütler ile kamuya ve kamu kurumlarına kişisel verilere erişim adına tanınan istisnaların AB’ye uyum açısından bir sorun teşkil edebileceği değerlendirilmektedir. Tasarının bu şekliyle kabulü halinde temel risk, AB tarafından yapılacak değerlendirmede Türkiye’nin yasanın çıkmış olmasına rağmen kişisel verilerin transfer edilebileceği güvenli ülke sıfatını kazanamamasıdır. Bu durum zaten vize serbestisi konusunda ayak süremek isteyen bazı AB ülkelerine bekledikleri ve istedikleri gerekçeyi sağlaycaktır. Üstüne üstlük, Kişisel Verilerin Korunmasına dair bir yasal düzenleme ile yapılması ile bugüne kadar yurtdışına veri transfer edebilen ulusal ve uluslararası şirketler de bu düzenlemeye uyum sağlamakla mükellef olacaklardır. Ancak AB’nin Türkiye’yi veri korunması anlamında güvenli ülke tanımına sokmaması, Türkiye’den AB ülkelerine yapılacak veri transferlerine onay verilmesini de belirsizliğe atacaktır.

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın


Yayının İngilizcesine Ulaşmak İçin Tıklayın