Dezenformasyon ve Dijital Okuryazarlık

Dezenformasyon ve Dijital Okuryazarlık

                                                                                                           

 

Dezenformasyon nedir ve dijital okuryazarlıkla bağlantısı nasıldır?


Dijital okuryazarlıkla ilgili en önemli konulardan biri dezenformasyondur. Yalan bilginin kasıtlı olarak yayılması son yıllarda özellikle acil bir konu haline gelmiştir.


Dezenformasyonun sözlük tanımı “kamuoyunu etkilemek veya gerçeği gizlemek amacıyla kasıtlı olarak ve genellikle gizlice yayılan (söylenti yayma gibi) yalan bilgi şeklindedir. Bu tanım aynı zamanda dezenformasyon ile yanlış bilgilendirme arasındaki farka da işaret etmektedir. Yanlış bilgilendirme temelde herhangi bir yanlış bilgidir. öte yandan dezenformasyon, yanlış bilgilendirmenin yayılmasının ardındaki niyeti de kapsamaktadır. Dezenformasyon genellikle hedefe yöneliktir ve gerçeği belirli çıkarlar doğrultusunda manipüle etmeyi amaçlamaktadır. Bu çıkarlar siyasi olabilir; dezenformasyon bir rakibe karşı gizli bir karalama kampanyası şeklinde olabilir. Finansal da olabilir. Hem geleneksel hem de dijital medya kaynakları, hizmetlerinden para kazanmak için izleyici katılımına bağlıdır. Dolayısıyla, şok edici ya da abartılı içeriklerle daha büyük bir kitleyi cezbetmek bu tür aktörler için faydalı olabilir. Son zamanlarda haber ve eğlence arasındaki çizginin bulanıklaşması bu meseleyi daha da vahim hale getirmiştir.


Günümüzde dezenformasyon ve dijital alanı birbirinden ayrı düşünmek neredeyse imkansızdır, ancak dezenformasyonun uzun bir geçmişi vardır. Aslında belgelenmiş ilk örneği M.Ö. 1274 yılına, Mısır Kralı 2. Ramses’in sonuçsuz kalan savaşını kasıtlı olarak büyük bir zafer olarak göstermesine kadar uzanmaktadır. Çok sayıda tapınak duvarına zafer sahneleri çizdirmiş ve bunu kutlayan şiirler yayınlatmıştır. Daha yakın zamanlarda, yazılı medyanın ortaya çıkmasından sonra, yalan haberler ve aldatmacalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ay uygarlığıyla ilgili uydurma bir hikayenin anlatıldığı 1835 tarihli Büyük Ay Aldatmacası, New York Sun gazetesinin yüzyıllık ticari başarıya ulaşmasına yardımcı olmuştur. Dolayısıyla dijital medya ana akım haline gelmeden çok önce de yukarıda özetlenen saiklerle dezenformasyon örnekleri bulmak mümkündür. Bu örnekler aynı zamanda, günümüzde pek çok hükümetin atlamaya hevesli olduğu bilgi yayma kanallarının basitçe kısıtlanması ya da yasaklanmasının uygun bir çözüm olmadığı konusunda da bize ön fikir vermektedir; tapınak duvarlarının yerini gazete sayfaları almıştır ve bunların yerini de günümüzde web sayfaları ve uygulamalar almaktadır. Bilgi yayma kanalları var oldukça ve geliştikçe, dezenformasyon kanalları da gelişecektir.


Dijital dezenformasyonun bugün bu kadar endişe yaratmasının nedeni, yeniliğiyle bağlantılı olan etkinliğidir. Bir bakıma, gazetecilik etiğinin yerleşmesinden önce, okuryazarlığın düşük olduğu bir ortamda yazılı basının patlama yaptığı zamanlara benzer bir durumdayız. Dijital sosyal medya da bugün benzer şekilde çok hızlı bir şekilde genişlemektedir. Tarihsel örnekten farklı olarak, erişim kolaylığı önemlidir, ancak düşük dijital okuryazarlık seviyeleri, yazılı medyanın başlangıcındaki gerçek okuryazarlık eksikliğine benzer sorunlar yaratmaktadır. Bunun en iyi kanıtı yankı odaları ve filtre balonları gibi dijital medyaya özgü sorunlardır. Dijital kitleler, bilgi aldıkları kaynak ve kanal türleri üzerinde daha fazla söz sahibidir. Bazı durumlarda bu kişiselleştirilebilirlik, insanların alternatif ya da karşı görüşlere kapalı bir bilgi ortamı yaratmalarına ve önceden var olan inançlarını pekiştirmelerine neden olmaktadır. Yankı odalarının kasıtlı olarak yaratılması gerekmez; dijital bir sosyal ağı, genellikle benzer dünya görüşlerine sahip arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşmak, fark edilmeyen bir yankı odasına neden olabilir. öte yandan filtre balonu da benzer şekilde çalışmaktadır ancak sosyal medya ve arama motoru algoritmaları tarafından yaratılır. Basitçe söylemek gerekirse, çoğu algoritma girdi geçmişini daha ileri öneriler ve besleme tasarımları için bir temel olarak aldığından, halihazırda sahip olunan düşünce ve inançları da pekiştirip güçlendirebilir. Yankı odalarının ve filtre balonlarının etkileri ve yaygınlığı konusunda kanıtların karışık olduğunu belirtmek önemlidir. Ancak bu olguların tanımlanması, dezenformasyon sorununun iki katmanı olduğuna işaret etmektedir. Bunlardan biri, platform seçimlerinin ve algoritmaların işleyişinin yalan bilginin yayılmasını etkilediği dezenformasyonun teknolojik ve algoritmik yönüyle ilgilidir. Diğer katman ise izleyicilerin eylemleri, seçimleri ve çevrimiçi bilgi ile genel etkileşimleri ile ilgilidir; bu da dezenformasyonun yarattığı zorlukların üstesinden gelmede dijital okuryazarlığın önemine işaret etmektedir.



Dezenformasyon türleri


Bir önceki bölümde dezenformasyonu yanlış bilgilendirme ile ilişkili olarak tanımlamıştık. Kavramı daha fazla ayrıştırmadan önce, dezenformasyonun yanlış bilgilendirme ve kötü amaçlı bilgilendirme arasındaki konumunu netleştirmek daha iyi olacaktır. Yukarıda açıklandığı üzere, yanlış bilgilendirme, herhangi bir kötü niyet olmaksızın yalan bilginin paylaşılmasıdır. Kötü amaçlı bilgilendirme ise, özünde doğru olan ancak kamunun çıkarlarından ziyade kişisel veya kurumsal çıkarlara hizmet edecek şekilde sunulan bilgilerin kasıtlı olarak paylaşılması anlamına gelmektedir. Bir bilginin bağlamını manipüle etmek yaygın bir kötü amaçlı bilgilendirme yöntemidir..


Dezenformasyon, yanlış bilgilendirme ve kötü amaçlı bilgilendirmenin kesiştiği noktada konumlandırılabilir. Dezenformasyon, yanlış bilgilendirmede bulunan sahtelik ile kötü amaçlı bilgilendirmenin kötü niyetini aynı anda içermektedir…



Makaleyi Okumak İçin Tıklayınız